Hayvan Çiftliği
“Tüm hayvanlar eşittir.
Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir”
Bütün diktatörlükler önce adalet, eşitlik ve özgürlük vaadiyle yola çıkmış, iktidarı ele geçirdikten sonra diktatörlüğe dönüşmüştür. “Tüm hayvanlar eşittir” sloganı, sürecin sonunda “ama bazı hayvanlar daha eşittir”e evrilir. Hayvan Çiftliği başlangıcından son geldiği noktaya kadar bu süreci tüm detaylarıyla çok güzel resmeder.
George Orwell’in kendi deyişiyle “Sovyet mitini” yıkmak için kaleme aldığı bu politik hiciv, artık dünyanın her yerindeki totaliter rejimler için uyarlanabilir, zamansız bir klasik eser haline geldi. Bugün hangi totaliter, baskıcı rejime baksak mutlaka kendini ayrıcalıklı bir statüye koyan hatta ülkenin kanunlarını kendi çıkarlarına göre değiştiren, kendini sorgulayanları ihanetle suçlayan, işine gelmeyen gerçekleri çarpıtan, iktidarını sürdürmek için baskı, yalan, rüşvet, cezalandırma, kutuplaştırma gibi her türlü yolu sınırsızca kullanan yöneticiler görebiliriz. Değişen sadece zamanlar, mekânlar ve isimlerdir. Hayvan Çiftliği, bütün bunları büyük bir edebi ustalıkla sergilemesinin yanı sıra insan ve iktidar ilişkisi üzerine düşündüren bir eser olarak da güncelliğini koruyor.
“Tüm hayvanlar eşittir.
Ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir”
Bütün diktatörlükler önce adalet, eşitlik ve özgürlük vaadiyle yola çıkmış, iktidarı ele geçirdikten sonra diktatörlüğe dönüşmüştür. “Tüm hayvanlar eşittir” sloganı, sürecin sonunda “ama bazı hayvanlar daha eşittir”e evrilir. Hayvan Çiftliği başlangıcından son geldiği noktaya kadar bu süreci tüm detaylarıyla çok güzel resmeder.
George Orwell’in kendi deyişiyle “Sovyet mitini” yıkmak için kaleme aldığı bu politik hiciv, artık dünyanın her yerindeki totaliter rejimler için uyarlanabilir, zamansız bir klasik eser haline geldi. Bugün hangi totaliter, baskıcı rejime baksak mutlaka kendini ayrıcalıklı bir statüye koyan hatta ülkenin kanunlarını kendi çıkarlarına göre değiştiren, kendini sorgulayanları ihanetle suçlayan, işine gelmeyen gerçekleri çarpıtan, iktidarını sürdürmek için baskı, yalan, rüşvet, cezalandırma, kutuplaştırma gibi her türlü yolu sınırsızca kullanan yöneticiler görebiliriz. Değişen sadece zamanlar, mekânlar ve isimlerdir. Hayvan Çiftliği, bütün bunları büyük bir edebi ustalıkla sergilemesinin yanı sıra insan ve iktidar ilişkisi üzerine düşündüren bir eser olarak da güncelliğini koruyor.