Türk Edebiyatının Çehov’u Esendal’dan Öyküler: Gönül Kaçanı Kovalar

Gönül Kaçanı Kovalar, Memduh Şevket Esendal’ın ağırlıklı olarak aşk, evlilik, kadın-erkek ilişkileri üzerine yazdığı nefis öykülerden oluşuyor.

“Böyledir. ‘Gönül kaçanı kovalar!’ demişler. Doğru söylemişler. Gençlik ile çocukluk arasında iken bir hanımı sevdik. Bize yâr olur mu, olmaz mı? Elbet düşünmedik. Güzel bir kızdı ve güya o da bizi seviyordu. Ne bilirsin? Seviyor gibi görünüyordu. Sevgi öyle bir şeydir ki bilmek olmaz! Öyle haller, öyle şeyler oluyordu ki, zannedersem seviyordu. Âşık mâşuk gibi idik. O beni takip ediyor, görünce de kızarıyordu. Ben ona tesadüf için dolaşıyor, o benim şaşırdığımın elbette farkına varıyordu. Gün geçtikçe de güya birbirimizi daha ziyade seviyorduk. Lakin günün birinde bu hanım, tanımadığı birinin izdivaç teklifi karşısında bulundu ve tereddütsüz o adama vardı. Ne oldu? Beni seviyor muydu? Yalan mı söylemişti? Beni nasıl terk etti. Buraları pek anlaşılamadı. Nikâhta ben de bulundum ve itiraf ederim ki pek çok dert çektim. O nasıldı? O, yine bana karşı lâkayt görünmüyordu. Kendimi aldatmak lazım ise ‘Beni seviyordu’ bile diyebilirim. Lakin benim nihayeti nereye varacağı malum olmayan muhabbetime mukabil, kendisini geçindirecek, süslendirecek bir koca bulmuştu. Bu istifade, bu ciddi, hayati mesele karşısında kocaya varmış idi. Kocası? Kocası genç bir adamdı. Manasız bir adama benziyor. Diyorlardı ki manalı imiş! Olabilir ya! Rakibim hakkında belki bitaraf olamıyorum. Avrupa’da tahsil görmüş imiş. Okur yazar imiş. Âlâ! Yalnız düşündükçe bu okur yazar gencin nasıl açgözlülük ile onun nimetlerini yutacağını, benim bakmaya kıyamadığım o kıymettar vücudu nasıl zedeleyeceğini düşündükçe, yaşamaktan bizâr olacak derecede üzülüyordum.”

“Nerede o eski aşklar?” diyorsanız veya geçmişi merak ediyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız. Esendal sizi sadece o günlere değil, o duyguların yaşandığı kalplere de götürecek. Sıcacık nefesleri, birbirine dolanan parmakları kendi avuç içinizde hissedeceksiniz.

Memduh Şevket Esendal, kendisine sorulduğunda, anlatımındaki sadeliği, biraz da alaycı bir üslupla şöyle açıklar: “Edebiyatı bilmediğimden, marifetsizliğimden sade yazmışımdır. Bilsem, öyle düpedüz yazar mıyım hiç? Köylü bir şeyi söylerken dikine, olduğu gibi söyler. Neden? Süslemesini bilmez, benzetmesini bilmez, anlatmasını bilmez de ondan. Marifetli insanlar öyle yapmazlar. Sözlerine, yazılarına marifetlerini sokarlar, hünerlerini gösterirler. Aslını sorarsanız marifet hayatın içinde, hayata uymayan bir şeydir. Benim dilim kısa. İstediklerimi anlatabilmek güç.”

Esendal’ın Türk roman ve hikâyeciliğinde belki de ilk olan bir yanı da özgürlükçü kadın karakterleridir. Esendal’ın kitaplarındaki kadınlar genel olarak cinsel tercihlerinde özgür kişilerdir. Evlilikleri bile buna engel değildir. Fethi Naci, Ayaşlı ile Kiracıları romanında, karılarının başkalarıyla birlikte olmasına ses etmeyen Hâki Bey ve Abdülkerim gibi kocalar için, Türk romanında ilk kez ortaya çıkan “koca tipleri” tanımlamasını kullanır. Romanın anlatıcısı olan erkek de “Ben kadın olsam kendi ekmeğimi kendim kazanmak ve gönlümün istediği zaman istediğim erkekle yaşamak yolunu tutardım!” diyecek ölçüde özgürlüklerden yanadır.

Türkçenin Çehov’u olarak adlandırılan Memduh Şevket Esendal’ın Gönül Kaçanı Kovalar adlı öykü kitabı edebiyat tarihimizin kilometre taşlarından birisi. Esendal’ın kaleminden bu güzel zamanları okumaya var mısınız?

Memduh Şevket Esendal’ın Gönül Kaçanı Kovalar kitabını indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneği ile hemen satın almak için tıklayın.

 

 

 

 

 

Kapat