Bilgi’de Çağdaş Dünya Edebiyatı
Zamanın hızla aktığı, kimliklerin yeniden şekillendiği çağımızda, dünya edebiyatı hem bireysel dönüşümleri hem toplumsal çöküntüleri ele alarak insan olmanın evrensel hallerini görünür kılar. Bu listede yer alan yazarlar; Latin Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Ortadoğu’ya uzanan bir coğrafyada, hem kendi toplumlarının hem de tüm insanlığın ortak hikâyesine ses veriyor.
Kimi zaman bir kadının sessiz başkaldırısında, kimi zaman bir göçmenin sürgün yalnızlığında, kimi zamansa geçmişin gölgeleriyle hesaplaşan bir anlatıcının satır aralarında... Her biri, bizi dünyanın farklı köşelerinde yaşanan sarsıcı deneyimlerle buluştururken, edebiyatın dönüştürücü gücünü hatırlatıyor.
Bu eserler; mizah ile trajediyi, tarih ile bugünü, inançla kuşkuyu bir araya getirerek okuru hem düşündürüyor hem de derinden etkiliyor.
Dilini kaybettikten sonra sessizliğe gömülen Ramón, ailesiyle birlikte yeni bir düzene alışmaya çalışıyor. Ev halkı bu beklenmedik değişime kendi yollarıyla karşılık veriyor. Mizahla karışık trajediler arasında hayat, bir papağanın gelişiyle bambaşka bir yöne evriliyor.
Yer yer kara, yer yer tatlı bir mizah anlayışıyla anlatılan bu trajikomedi bize günlük sorunlarla, kimi zaman sevgi ve kahkahayla, kimi zaman da tıpkı yaşamda olduğu gibi, kötü şans ve gözyaşıyla dolu hikâyeler sunuyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
“Babam bana beni sevdiğini hiç söylemedi, annem de. Ve ben bunda bir güzellik görüyorum. Annemle babamın beni sevdiğini icat etmek zorunda kaldığım sürece de gördüm.”
Bir adam, anne ve babasının kaybıyla yüzleşerek geçmişine dönüyor. Kendi ailesiyle kurduğu ilişkileri sorgularken hatıralarını yazıya döküyor. Vilas, kişisel olanı evrenselleştirerek yasla örülü bir iç yolculuk sunuyor. Hayaletlerle dolu anılarının arasından çocuklarıyla olan ilişkisine yön vermeye çalışıyor.
Manuel Vilas, Prix Femina ödüllü kitabı Ordesa'da dürüst bir anlatımla büyük bir kaybın kimliğini araştırıyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
“Üzgün bir adam asla izleyiciye bakmaz. Ona bakan kişinin ötesindeki bir şeyi, uzaktaki bir noktayı arar gözleri; uzaklarda kaybolur ama aynı zamanda kendi içine döner. Asla bir umut vardır diye bakışlarını kaldırmaz; utanmış veya korkmuş gibi bakışlarını da indirmez. Bakışlarını anlaşılmaz bir şeye dikmiştir...”
İkinci Dünya Savaşı öncesinde Nazilerin zulmünden Havana'ya kaçan Yahudi bir çocuğun, 17. yüzyılda Rembrandt'ın yanına çırak giren Yahudi bir gencin ve günümüz Havana'sında her şeye karşı inancını yitirmiş genç bir kızın kaderini birleştiren ortak noktalar neler olabilir?
Padura, Küba'da 2014 Eleştirmenlerin Seçimi Ödülü'nü, İspanya'da 10. Uluslararası Tarihi Roman Ödülü'nü kazanan bu romanıyla sıradan bir polisiyenin sınırlarını aşıyor, polisiye ile tarihi roman kurgusunu ustaca birleştiren edebi yönü güçlü bir metinle okurları zengin bir okuma deneyimine davet ediyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
2011 Uluslararası Arap Roman Ödülü kısa listesine kalan Larva Avcısı, yazarın başka dillere de çevrilmiş en ünlü romanı.
Bacağını kaybeden eski bir ajan, yazar olmaya karar veriyor. Bu karar onu tuhaf karakterlerle dolu absürt bir maceraya sürüklüyor. Mizah ve kimlik arayışı iç içe geçerek özgün bir anlatı kuruyor.
Larva Avcısı, özgün ve çarpıcı bir üslupla kimlik kavramını irdelerken edebiyatta mizahın gücünü keşfetmemizi de sağlıyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
“Benim adım Ana. Günbatımını seviyorum. On beş yaşımdayım.”
Ana, istemediği bir evlilikle New York’a taşınıyor ve yeni hayatına tutunmaya çalışıyor. Göçmenlik ve kadınlık deneyimi iç içe geçerek onu dönüştürüyor. Cruz, genç bir kızın sesiyle direnişi anlatıyor.
Angie Cruz, 2020 Women's Prize For Fiction kısa listesine kalan romanı Dominikli'de bir kadının yeniden doğuş hikâyesini anlatırken bizi hayatın her tonuyla yüzleştiriyor.
“Dünyayı ve içinde yaşadığımız zamanı aydınlatan önemli bir roman. Cruz unutulmaz karakterler yaratan harika bir romancı.” - Jennifer Clement, PEN International Başkanı
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
M. Yüzyılın Oğlu - Antonio Scurati
“Ben mükemmel bir avareyim, terhis edilenlerin koruyucusuyum, yol arayışında kaybolanım. Ama bir oluşum var ve onu ileri taşımak gerek. Bu yarı boş salonda burun deliklerimi dolduran yüzyılı kokluyorum, sonra kolumu uzatıp kalabalığın nabzını arıyorum ve izleyicilerim olduğundan eminim.”
Scurati, Mussolini’nin yükselişini içeriden bir bakışla aktarıyor. Faşizmin doğuşunu roman biçiminde kurgularken tarihle hesaplaşıyor. Politik retoriği roman sanatına dönüştürüyor.
Bu eseriyle İtalya'nın en saygın ödüllerinden biri olan Strega Ödülü'nü kazanan Antonio Scurati onun hayatını her yönüyle inceliyor. Faşizmi ilk kez içeriden, hiçbir siyasi ve ideolojik filtreden geçirmeden roman gibi anlatan Scurati, onlarca yıldır ortadan kaldırılan ve aslında anti-faşizmimizi yeniden temellendiren bir gerçeği ortaya koyuyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
Segu / Toprak Surlar - Maryse Condé
“Artık yaşamak için herhangi bir neden kalmadığında yeniden yaşamayı öğrenmek. Artık bir gelecek kalmadığında ertesi günden söz etmek. Artık gündüz kalmadığında güneşin doğuşunu görmek.”
2018 Alternatif Nobel Ödülü sahibi Maryse Condé, LiBeraturpreis Edebiyat Ödülü'nü alan ve en çok satan kitabı olan Segu - Toprak Surlar'da Segu'da köklenip dalları başka diyarlara uzanan Traoré ailesinin görkemli hikâyesi eşliğinde kölecilik, ırkçılık, dinlerin çağrısı ve savaşlar arasında parçalanan bir halkın gerçek tarihini çarpıcı bir anlatımla gözler önüne seriyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
Dünyanın süregelen acılarına karşı modern kadının mücadelesi olarak da okunabilecek, kurtuluş umudu gibi görülen yolun acımasız bir sürgüne dönüştüğü gerçek bir hayat hikâyesi.
Yaşadığı ülkedeki sıkıntılardan kurtulmak amacıyla sınırlar ötesine gitmeyi düşünürken “gitmek mi zor kalmak mı” ikilemini yaşayan tüm insanların kendini bulacağı bu duygu yüklü ve büyüleyici hikâye, Arjantinli yazar Jorge Fernández Díaz'ın, annesinin yaşadıklarının peşine düşüp öğrenmesiyle kitaba dönüştü.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
Jack Sparks’ın Son Günleri - Jason Arnopp
Gazeteci Jack Sparks, doğaüstü olayları araştırırken gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor. Mizah ve gerilimle örülü anlatı, dijital çağın paranoyasını kurguluyor. Arnopp, gerçek ile kurgu arasındaki sınırları zorlayarak ilerliyor.
Dünya çapında ilgi gören TV dizileriBlack Mirror ile Doktor Who'nun senaristlerinden Jason Arnopp, bu ilk romanında okuru mizah ile korkuyu ustaca birleştiren sürükleyici bir hikâyenin içine çekiyor.
İndirimli fiyatla almak için tıklayın.
“Gerçek, beni yalandan daha fazla korkutuyordu. Gerçek, yaşamımdaki durumları değiştirecekti. Yalan ise durağandı. Yalan huzur doluydu. Yalanla mutluydum.”
Kensington, art arda işlenen kadın cinayetleriyle çalkalanırken devriye polisi Mickey, yıllardır görüşmediği kardeşi Kacey’nin kaybolduğunu fark eder. Kardeşini bulmak için çıktığı yol, onu hem geçmişin karanlık sırlarıyla hem de mesleğini ve ailesini kaybetme korkusuyla yüzleştirir.
Aşk, cinayet ve aile bağlarını ustalıkla harmanlayan, soluksuz okunacak bir roman. "New York Times Bestseller" listesinde yer alan Uzun Parlak Nehir, Amanda Seyfried’in başrolünde olduğu dizi uyarlamasıyla da geçtiğimiz Mart ayında izleyiciyle buluştu.
