Tavladan Damaya…  “Uygarlık Oyunları”

Keyifli zaman geçirmek ve sosyalleşmek için “tavla”, “dama” gibi pek çok oyun oynarız. Amatörce oynayan çoktur; ama dünya turnuvalarında profesyoneller, kıran kırana mücadele eder. Her oyunun kendine özgü kuralları, gereçleri vardır: Pullar, taşlar, zarlar…

Tavla ya da dama oyununun Hitit uygarlığındaki “güneş kursu”, Efes’teki Artemis heykelleri, Önasya’nın mezartaşı simgeleri ya da Roma ile ne ilgisi olabilir? Geçmişte kimler zar atıyordu? Nerede, nasıl ve ne amaçla? Ne tür gereçler kullanılıyordu?       

Halikarnas Balıkçısı, yine tarihsel bilgiler ışığında şaşırtıcı ayrıntılar sunuyor. “Altıncı Kıta Akdeniz” kitabının her bölümünü, her konusunu, her sayfasını, ayrı bir ilgi ve keyifle okuyacaksınız.

 

Tadımlık:

“(…..) zar ve dama desenli kutsal masalar, şans oyunu olarak kullanılmazdan önce, kehanete yarayan araçlardı. Efes’te tavla oyunu için dama desenli kocaman mermer masalar vardı. Her masa, üçü bir uçta üçü diğer uçta altı sıra ile bölünmüştü. Her sıra da altı kare ya da daireye ayrılmıştı. Fakat bu mermer masalar Romalılar devrine uzanır ki o devirlerde zar şekli ve damalı desen şans oyunlarının simgesi sayılıyordu. Kutsal kehanet aracı olarak kullanıldıkları dönemlere kadar yine de bu eski biçimlerini korumuşlardı. Tavladaki altı kare, zarın altı yüzünü simgeliyor olmalı ve her iki ucunda üçer sıra olduğuna göre de kehanet için üç zar atılıyor olmalıydı.”

***

AltıncıKıta AkdenizHalikarnas Balıkçısı’nın “Altıncı Kıta Akdeniz” kitabını indirimli fiyat ve avantajlı kargo seçeneği ile hemen satın almak için tıklayın.

 

 

 

 

 

 

Kapat